Ana içeriğe atla

Ardıç


"Kalplerde sıkı yönetim, O yüzden hissizleştik."

Başlangıcı ve sonu meçhul olan bu evrende, ardıç ağaçlarından pek bir farkımız yok! Yalnız doğduk, topraktan çıkan boynu bükük fidan gibi. Yalnız büyüyoruz. Kimse duymuyor bizi. Kimse kulak vermiyor dediklerimize, kendi kendimize haykırıyoruz. Belkide kendi sesimizden farklı bir yankı bekliyoruz. Ama işittiğimiz, hep kendi feryatlarımız. Koca bir karanlık.. Yıldızlar,Galaksiler,Meteorlar dönüyor çevremizde ya da öyle sanıyoruz. Çünkü yalnız olmaktan korkuyoruz. Kabullenmiyoruz..  Devrim niteliğinde bakıyoruz dünyaya. Hep yeni maddeler, yeni sloganlar, yeni hayatlar arıyoruz. Ve bir o kadar da geçmişe özlem duyuyoruz. Zaman çatışması yaşanıyor birkaç hücrende. Ciğerlerin her oksijende hatırlatıyor yalnızlığını ve fani oluşunu. Hepimiz siyah doğduk, renklere boyadık gözleri. Yıldızlarda aradık çareyi. Kafamızda türlü türlü inançlar başlattık. Hiç var olmamış birine şiirler,romanlar yazdık. Hisler önemli olmadığı için, kan rengine boyadık mavi dünyamızı. Bir hisse kapılıp aşkta çoğul kavramını aradık. Milyarlarca insan.. Milyarlarca göbek bağı.. Milyarlarca düşünce.. Milyarca çöp.. Milyarca altın... Sayılara güvendik. Kelimelere sığındık. Ardıç olmaktan korktuk. Hepimiz zaten oyduk.

    Güneş doğmayı bıraktı
    Yıldızlar birbirine çarpıp yok oldu
    Sesim evrenin her zerresine ulaştı
    Kimse yokken
    Birşey ifade etmiyor